Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SADAKA-İ CÂRİYE: TÜKENMEYEN İYİLİK Sadaka-i câriye; ardından nesiller boyunca istifade edilecek bir hayır bırakmaktır. Rabbimizin lütfu olan mal ve serveti ibadete dönüştürmektir. Bencilliği ve dünya hırsını bir kenara bırakarak cömertliği ve ihsanı tercih etmektir. Sahip olduklarımızı sadece kendimiz için harcayıp tüketmek yerine toplumun faydası için de kullanma erdemini göstermektir. Geçici dünya nimetlerini ebedî hayatı kazanmak için bir vesile kılmaktır. İyiliğimizin, infakımızın ve yardımlarımızın kalıcı olmasını, sevaplarının sürekli hâle gelmesini sağlamaktır. Bu yönüyle aslında sadaka-i câriye, bugün olduğu kadar gelecekte de kendimize iyilik etmektir. Sahip olduğumuz bütün nimetler, Allah’ın bizlere ikramıdır. Rabbimizin emanetidir. Bu nimetler, hepimiz için aynı zamanda birer imtihan vesilesidir. Rabbimizin bizler için var ettiği nimeti O’nun rızası doğrultusunda kullanmak mümin olmanın ve takva bilincini kuşanmanın bir gereğidir. İyiliğe ulaşmanın olmazsa olmaz şartıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı
♥️ ♥️ ♥️ ♥️ ♥️ ♥️ *Kıymetli kardeşlerim Çok Şerefli bir misafirimiz var. Gerçek Necat gerçek Felah isteyenler sesime kulak verin. En önemli Düşmanlarımız bağlanıyor. Saadet kapısı sonuna kadar açılıyor. Cehennem kapıları kapanıyor. Cennet kapıları açılıyor. Allah'ın rızasını Allah ve Resulünü isteyenler, Cennet ve Cemali ilahiyi
Reklam
SEMÂÎNİN AŞKI MEVLÂNA
academia.edu/116015308/SEM%C... Derviş; yaratıcıyı deniz, dini gemi bilen; denize aşık Hakk incilerinin dalgıcıdır. Zenginlik ve bilgi kapılarını isteyene ve istediğine açan Allah(c.c), dervişlere de rind kapılarının anahtarını emanet etmiştir. Sufi veliler yaratıcının sunduğu bu nimeti
Muhammed Konyevî Kuddise Sirrûh’tan Hikmetli Sözler -2-
01- Bir şeyi seven onu çok anar. Demek ki Allah-u Zülcelâl’i sevmenin alameti, O’nun zikrini sevmek, kelâmı olan Kur’an’ı sevmek, peygamberini, veli kullarını ve O’na nispet edilen her şeyi sevmektir. 02- Dünyaya ait şeyleri sevmekten kurtulmanın çaresi, bu güzel şeylerin hakikatte güzel olmadıklarını, güzel oldukları kabul edilse bile fani ve
Nasıl şükür, nimeti ziyadeleştiriyor; öyle de şekva, musibeti ziyadeleştirir hem merhamete liyakatı selbeder. Eğer sabretse, musibetin mükâfatını düşünse, şükretse, o vakit herbir saati bir gün ibadet hükmüne geçer. Şu dâr-ı dünya, meydan-ı imtihandır ve dâr-ı hizmettir; lezzet ve ücret ve mükâfat yeri değildir.
HALİFE’NİN NASİHATLERİ -1
Halife Ömer bin Abdülazîz (rah.), kumandanlarından birisine şöyle bir nasihatnâme yazmıştı: Sana takvâyı, Allâhü Teâlâ’dan korkmanı ve ona itaat etmeni tavsiye ederim. Zira takvâ ve Allah korkusu, dünya fitnelerinden ve âhiret sıkıntılarından kurtarır, Cennet’e ve cemâl-i İlâhî’ye ulaştırır. Müslümanların, Allâhü Teâlâ’yı razı etmeleri, ancak Ashâb-ı Kirâm’ın yoluna uymaya bağlıdır. Geçmişte yaşamış kimselerin hayatlarında, sonradan gelenler için ibretler vardır. Sen, insanların nasıl ölüp çürüdüklerini görmektesin. Bak, ölüm, günahkârı tevbe edemeden önce yakalayıvermekte, kişiyi sevdiklerinden ayırmaktadır. Muhakkak ölümde, insanı dünyaya dalmaktan alıkoyacak, âhirete yönlendirecek kâfi nasihat vardır. Ölüm ve sonrasının kötü hâlinden Rabb’ine sığın, onun hayırlısını iste. Rabb’ini gazaplandıracak ve âhiretine zarar verecek olan her türlü işlerini terk et. Cenâb-ı Hakk’ın takdir ettiği rızık, muhakkak sana ulaşacaktır. Dünyada yiyeceğin rızkın, takdir olunandan ne eksik ne fazladır. Öyleyse çalış, gayret et ama tevekkülden ayrılma! Eğer Cenâb-ı Hak, seni fakirlikle imtihan ederse afîf ol; yanlış yollara sapıp insanların elindekine göz dikme! Mevlâ’nın sana nasip ettiği İslâm nimetine razı ol. Zira ondan büyük nimet olamaz. Dünya nimetleri fânîdir ama İslâm nimeti ile nâil olacağın âhiret nimetleri bâkîdir. Fazilet Takvimi
288 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.